5 Ocak 2010 Salı
3 Ocak 2010 Pazar
Lost Karakterleri
Ana Lucia Cortez, uçağın kopan kuyruk kısmındaki hayatta kalanlardandır. Kuyruk kısmının lideri konumundadır. Ayrıca eski bir polis memurudur. Hamileyken bir suçlu tarafından vurulup çocuğunu kaybetmiştir ve bunun intikamını suçluyu vurarak alır. Sydney'e havalimanında karşılaştığı Jack'in babasını korumak için gitmiştir, Los Angeles'a dönerken de Jack ile kısa bir sohbet etmişlerdir. Kuyruk kısmındakilerin yaşadıkları yüzünden şüpheci tavırlarıyla dikkat çeken Ana Lucia, Shannon'ı yanlışlıkla vurup, öldürmüştür. Michael'ın elindeki silahtan çıkan kurşunla Ana-Lucia Cortez'in yaşamına son verilmiştir.
Charles Widmore tarafından asıl amacı Benjamin Linus'ı yok etmek olan, ancak "Kurtarma ekibi" olarak bilinen ekibin bilim adamlarından biridir. 4. sezonda diziye girmiş ve adaya paraşütle indikten hemen sonra John Locke'ın grubuyla karşılaşmıştır. John Locke onu esir almış, fakat Sayid Jarrah, Charlotte'u Miles Straume ile değiş tokuş ederek Jack Shephard'ın grubuna getirmiştir. Aksi tavırları, kazazedelerin ona güvenmesine engel olmuştur.Korece bilmektedir. Kurtarma ekibine Tunus'da yaptığı kazı çalışmalarında Dharma simgesi bulmasıyla katılmaya karar vermiştir. Parlamalar sırasında adada kalanlarla beraberdir. 5. sezonun 5. bölümünde adadaki parlamalardan kaynaklanan bir problem ile sık sık burnunu kanamış ve 14. parlamada Daniel Faraday'in kollarında ölmüştür.
Libby Smith
Adada karşılaşılan uçağın parçalanan diğer kısımlarına ait kazazedelerden olan Libby bir klinik psikologdur. Kaza öncesi hayatında bir dönem Desmond Hume ile karşılaşmış ve ona dünya seyahatine çıkacağı Elisabeth isimli yatın temininde vermiştir. Fakat ada üzerinde birbirleri ile karşılaşmazlar. Kendisi de bir dönem Hurley'in tedavi gördüğü Santa Rosa akıl hastanesinde tedavi almıştır.
Hurley ile bir ara gönül ilişkisine girmek üzere olan Libby diziden ölerek ayrılan karakterler arasındadır. Micheal 'ın silahından çıkan kurşun ile hayatını kaybetmiştir.Bu Hurley'i çok üzmüştür.
Juliet karakteri diziye 3. sezondan itibaren girer ve diğerleri olarak adlandırılan adada önceden beri yaşayan topluluğun önemli karakterlerinden biridir. Geçmişinde, kanser ve gebe olamayan kardeşinin özel iğnelerle hamile kalmasını sağlamış, "Diğerleri" tarafından fark edilmiştir. Bu adaya geliş süresi altı ay denmiş ama üç yıldan fazla sürmüştür. Karakter olarak Jack 'in eski karısına benzerliği ve dizinin kahramanları olan kazazedelere yakınlığı ile diğerleri içinde en sıcak bulunan karakter olarak göze çarpar. Ayrıca kardeşine dönebilmek ve adadan kurtulmak için herşeyi göze alabilecek birisidir.
Juliet adada hamile olan kadınları tespit ederek onlar üzerinde testler ve araştırmalar yapar. 3 sene içinde 9 kadın ölür.Claire 'e yaptığı testin sonuçları gelişir ve ölmek üzere olduğunu söyleyerek hdfgdfona yeni bir ilaç verir. Bu arada Sun 'ın da adada hamile kaldığını öğrendikten sonra Ben 'e haber verir. Ancak Sun 'a ve Jack 'e yardım eder.5. sezonun finalinda ise Kuğu' ya düşer.
Daniel Faraday, Oxford Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan bir fizikçidir. Bu karakter, 4. Sezonun ilk Bölümünde diziye dahil olmuştur. Kendisi özellikle zaman konusunda çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. 1996 yılında Desmond Hume ile tanışmıştır. 815 sefer sayılı Oceanic uçağının düştüğünü televizyonda görünce duygulanmıştır. Bunun sebebi bilinmemektedir. (Fakat, Desmond Hume 2004'teki bu kazayı, 1996'da buluştuklarında ona söylemiş olabilir.) Charles Widmore tarafından Benjamin Linus 'ı yok etmek için adaya gönderilen Kahana adlı gemideki bilim adamlarından biridir. Adayı bulduklarında Charlotte Staples Lewis, Miles Straume ve pilot Frank Lapidus ile birlikte adaya helikopterle gitmişlerdir.
4. sezon boyunca adadaki olaylar neticesinde aklı karışan, bilim ile bunları açıklayamayan Faraday, Oceanic kazazedelerine de durumu açıklayamamıştır. Sezonun son bölümünde "adanın yakılacağı" duyulunca gemiden gelen bot ile kazazeleleri adadan gemiye taşıma görevini üstlenmiştir. Bir grubu götürüp geri geldiğinde ikinci grubu alıp yola koyulur, ancak Benjamin Linus adanın yerini değiştirir.
5. sezonun başında denizin ortasında kalan Faraday ve bottakiler "yarıçapta kaldıkları" için adadakilerle aynı zamanda kalırlar. Adaya dönerler ve sahile çıkınca önce kazazedelere ne olduğunu anlatmaya çalışır. Adanın zamanda hareket ettiğini onların da ada ile hareket ettiğini açıklamaya çalışır. Daha sonra 15 parlama yaşarlar. Bu parlamalar sırasında ambarın sağlam olduğu bir anda Desmond Hume 'a Oxford'da annesi Eloise Hawking 'i bulmasını söyler. Daha sonraki parlamalarda Charlotte'un yanında kalır, ve Charlotte'un kollarında ölüşünü görür. Son parlama olduğunda 1974 yılında kalırlar. Daha sonra bilinmeyen bir sebeple adadan ayrılır.
Babası Michael Dawson ile birlikte kazazedeler arasına katılan Walt dizinin ilk sezonunda diğerleri tarafından kaçırılır. Onu takip çabaları sonrası adanın diğer sakinleri ile karşılaşılır. Diğerleri onun özel yeteneklerle donatılmış (mesela aynı anda başka bir yerde bulunabilmesi gibi) bir çocuk olduğunu düşünmektedir.
İlk sezon babasının yaptığı salı yakmış ikinci yaptığı salla Sawyer, Jin ve babasıyla okyanusa açılmışlardır. Yola çıktıkları gnün gecesi Sayid'in verdiği radardan birilerini görmüşler ellerindeki tek fişeği yardım için kullanmışlardır. Fakat gelenler "digerleri"dir. Walt'ı kaçırırlar. Sawyer'ı da yaralarlar. Bu olaydan sonra ilk olarak Shannon Walt'ı görmüştür. Bunu Sayid'e anlatmış fakat Sayid, Walt'u adadan ayrıldığı için görmesinin imkânsız olduğunu söylese de daha sonra ikisi beraber tekrar görmüştür. Zaten görmelerinin ardından diğerleri sanarak Ana-Lucia Walt'ı görüp onun peşinden koşan Shannon'u tabancayla vurarak ölümüne yol açmıştır. Bu olaydan sonra bir çok bölüm görünmeyen Walt, 3. Sezon finalinde Benjamin tarafından vurulup Dharma üyelerinin toplu mezarına düşen John Locke'u kurtarmıştır. Tüm bunlardan hareketle Walt'ın gerçekten özel yetenekleri olduğu, adadan ayrılmasına rağmen geri dönerek insanlara yardım ettiği düşünülebilir.
Bir başka teoriye göre siyah duman Walt kılığına büründüğünde onu Shannon ve John farklı sahnelerde gördüler. Benjamin'in vurduğu John'a kalkmasını söylediği sahnede aslında görünen Walt değil Walt kılığına bürünmüş duman canavarıdır.
Eko’nun kardeşi Yemi bir gün çok acıkmıştır. Bunu gören Eko Yemi’yi bir kiliseye sokar ve Eko oradan kardeşi için yemek çalar. Kardeşine verir ve tam kaçacaklarken oranın rahibesi Eko’yu ve kardeşini görür. Ve rahibe Eko’ya günah işlediğini söyler. Ve zorla Eko’yu günah çıkartmaya yollar. Ancak kendisi günah işlemediğini düşünür ve günah çıkartmaz. Yine bir gün Eko ve arkadaşları futbol oynamaktadır. Eko’nun yaşadığı köyü yerli gerillalar basar ve çocuk kaçırırlar. Sonra çete lideri masum bir adamı bağlar ve Yemi’ye tabanca verip vurmasını söyler. Yemi tam vuracakken Eko elinden silahı alır ve yaşlı adamı öldürür. Bunu gören çete lideri Eko’yu yanlarına alıp köyden giderler.Yıllar sonra Eko bir uyuşturucu pazarlığı yapmaya gider. Sonra adamları kandırıp öldürür ve uyuşturucuları alır. Sonra artık bir rahip olan kardeşi Yemi’nin kilisesine gider ve Yemi’den kendisini ve arkadaşlarını rahip yapmasını ister. Çünkü Kızılhaç’ın uçaklarından biri sayesinde uyuşturucuları yükleyip başka ülkeye götürebileceklerdir. Yemi ilk önce istemez ama Eko onun parasıyla köye aşı alacaklarını söyleyince kabul eder. Eko daha sonra kilisedeki bütün Meryem Ana heykelciklerini satın alır ve içini uyuşturucu ile doldurur.
Daha sonra heykelleri uçağa yüklerler. Tam kaçacaklarken jandarma gelir ve Yemi vurulur. Sonra arkadaşları Yemi’nin bedenini uçağa koyarlar, Eko da tam binecekken arkadaşı onu geri iter ve yere düşer. Uçak gider. Jandarmalar Eko’yu rahip zannederler ve köyüne geri götürürler. Eko kardeşinin kilisesini devralır. Bir kadın çocuğu ile gelir ve Yemi’nin nerde olduğunu sorar. Eko ise onun yurtdışına çıktığını, ama daha sonra geri geleceğini söyler. Kadın Yemi’nin ne zaman Londra’ya gideceğini sorar. Eko ise Yemi’nin yerine onun gideceğini söyler ve bütün kilise işlerine onun bakacağını söyler. Kadın çocuğunu kilisede çalışması için verir. Bir gün dışarıda silah sesleri duyulur ve Eko çocuğa içerde kalmasını söyler ve kendisi dışarı çıkar. Gelenler aşı isteyenlerdir. Eko aşıyı vermeyeceklerini söyler. Ancak bu sırada çete lideri bir kadına vurur ve Eko da kabul etmek zorunda kalır.
Çete sonra tekrar köye döner. Eko’dan aşıyı ister. Eko ise onları kilisede öldürür. Halk onu öyle görünce çok şaşırır ve kiliseyi kapatırlar. Eko da bunun üzerine Londra’ya gider ve oradan Avustralya’ya bir kilisede çalışmaya gider. Kiliseye bir gün bir kadın gelir ve kızının bir mucize yaşadığını, boğulduktan sonra dirildiğini söyler. Eko bunun nasıl olduğunu sorar. Kadın ise kızının 2 saat suyun altında kaldığını ve sonra sabah kalktığını söyler. Ama buna inanmaz. Eko bunun üzerine kıza yaşıyor teşhisini koyan doktora gider ve durumu anlatır. Doktor kızın yaşadığını otopsi sırasında gördüğünü söyler. Eko evlerine gider ama anne ve kızı babasının konuşmasına engel olamazlar.Babası medyumluk yaptığını,ama insanları kandırdığını,mucizelere inanmadığını söyler. Eko Los Angeles ’a uçak bileti alır ve havayoluna gider. O kız Eko’nun kardeşi Yemi’yi rüyasında gördüğünü söyler. Eko ise kardeşi hakkında konuşmamasını söyler ve kavga çıkar. Kız Yemi’nin Eko hakkında iyi bir insan olduğunu söylediğini aktarır. O sırada Libby gelir ve her şeyin yolunda olup olmadığını sorar. Eko her şeyin yolunda olduğunu söyler ve Los Angeles’ da iş bulmak için adaya düşecek olan uçağa biner.
İlk olarak 4. sezonun 2. bölümü olan "Confirmed Dead" adlı bölümde görülmüştür.Charles Widmore tarafındanBen Linus 'u yakalamakla görevlendirilen ekiptedir. 4. sezonun 4. bölümünde Ben Linus'a kendisine 3.2 milyon dolar (Charles Widmore için çalışmayı kabul ettikten sonraki gece Ben Linus'un adamları Miles'ı Widmore için çalışmaması konusunda vazgeçirmeye çalışırlar.Miles Widmore'den aldığı 1.6 milyon doların iki katını ister.Fakat Ben Linusun adamları bunu kabul etmeyip onu serbest bırakırlar.Bu yüzden Ben Linus'tan 3.2 milyon dolar ister) verdiğinde kendisinin öldüğünü, Ben'in peşindeki insanlara söyleyeceğini ifade etmiştir.Fakat yine de asıl kişisel amacının ne olduğu belli değildir. 4. sezonun son bölümünde bota binmemiş ve adada kalmıştır. Ayrıca ölüleri duyabilme özelliğine sahiptir, mezarlıklardan geçerken ölüler arasındaki konuşmaları dinleyerek birçok bilgiye ulaşmıştır. Dharma Girişimi'nin videolarında görünen Dr. Marvin Candle'nın oğludur.
Oğlu Walt ile birlikte adaya düşen Michael Dawson ilk zamanlar diğer kazazedeler ile uyumlu bir görüntü çizmiştir. Geçmişinde ayrıldığı eşinden oğlu Walt'u alma çabaları geniş yer tutmaktadır. İlerleyen zamanlarda oğlu Walt kaçırılmıştır. Sevilmeyen bir karakterdir. Adanın diğer gizemli sakinleri ile yapılan pazarlıklar sonrası oğlu ile birlikte bir bot ile adadan gitmesine izin verilmiştir. Diziye 4. sezonda geri dönmüştür. Ben'in gemideki casusudur. Michael 4.Sezon finalinde diğerlerinin (adayı bulmaya çalışanların) gemisinin patlaması sonucu yaşamını kaybettiği belli değildir. 6. sezonda diziye tekrar katılacağı söylentileri bulunmaktadır.Şu an da Benjamin Linus'un gemideki casusum dediği kişi adadan oğlu Walt Lloyd 'la birlikte ayrılan Michael Dawson'dır.
En sevilen sözü:Walltttt!!!
Adaya düştüğü andan itibaren tuhaf davranışlarda bulunan, iyi bir avcı olup arkadaşlarını yönlendiren John Locke, adada Jack ile beraber lider konumundadır.
Küçüklüğünde bir ailede evlatlıktır. Daha sonra gerçek babası ortaya çıkar ve ona iyi davranarak onun kalbini kazanır. Kendisine acındırarak John'un böbreğini alır, daha sonra onu görmek bile istemez ve bir dolandırıcı olduğu ortaya çıkar. Bu, John'un geçmişindeki en büyük acıdır. John Locke babası tarafından sekizinci kattan aşağı atılmak sebebiyle adadan önce 4 yıl tekerlekli sandalyede felçli olarak yaşamıştır.
John Locke adaya düştüğünde tekerlekli sandalyeye mahkum biridir fakat mucizevi şekilde iyileşir. Bu iyileşmeyi adanın bir mucizesi olarak görür ve adaya büyük hayranlık duyar. Adayla arasında gizli bir bağ olduğu düşünülmektedir. Ve adanın onları test ettiğini düşünmektedir.
John Locke adada babası ile karşılaşır. Benjamin, John'dan babasını öldürmesini ister. Aynı zamanda John'un babası Sawyer'ın hayatını karartan kişidir ve Sawyer'ın, babasını öldürmesini istemiştir.
John Locke adadaki parlamalardan ve zaman yolculuklarından dolayı Ben'in ayrıldığı şekilde ayrılırsa adanın normale geleceğine inandığı için orkide istasyonuna gider ve bu parlamaların başladıgı yerde bitecegini sanarak Benjamin'in yaptıklarını yapar ve adadan ayrılır.
John Locke Richard ile konuşur ve Jacob'a gitmek ister. Ben sorar:Neden halkınıda alıp onun yanına gidiyorsun?Sun a dediğin gibi arkadaşlarını kurtarmak için mi?John Locke cevap verir:Hayır,Amacım o değil.Asıl amacım Jacob'u öldürmek.(Sezon 5)
Özlü sözü : Don't tell me what i can't do (bana ne yapamayacağımı söyleme)
Desmond HumeDesmond, Charles Widmore'a anlattığına göre, babasının ölümünden sonra 3 kardeşine bakmak zorunda olduğu için üniversiteden mezun olamamıştır. Royal Shakespeare Company isimli şirkette set tasarımcısı olarak çalışmıştır. Charles Widmore'la olan görüşmesinden 2 yıl önce Widmore'un kızı Penny (Penelope Widmore) ile babasından habersiz olarak çıkmaya başlamıştır. Sonunda Desmond Penny'nin kendisi için fazla iyi olduğunu düşünerek ondan ayrılır.
Muhtemelen Bay Widmore'a kendisini ispatlamak için orduya katılır fakat emirlere itaat etmemesi sebebiyle ordudan uzaklaştırılır ve hapse girer.
Desmond dünya etrafındaki bir yarışa katılmak üzere Amerika'ya gider. Yarışmayı düzenleyen Bay Widmore'un gözünde kaybettiği onurunu geri kazanmak istemektedir.Yarışma için antrenman yaparken jack'le karşılaşmış ve özlü sözünü söylemiştir. Yarışma için bir tekneye ihtiyacı vardır ve Amerika'ya gelişinden kısa bir süre sonra karşılaşıp tanıştığı Libby ona teknesini verir. Libby, kocası David ölünce teknenin sahibi olmuştur ve onun sahibinin Desmond olması gerektiğine inanmıştır. Libby'nin cenazesinin defnedildiği sırada tekrar bulduğu teknesi ile kıyıya gelir ve Jack ile Sayid tarafından adaya getirilir. Libby ile karşılaşmaz.
Daha sonra yarış esnasında, Desmond'ın teknesi Elizabeth bir fırtınaya yakalanır ve darbe alarak bilincini kaybeder. Desmond uyandığında artık adadadır. 3 yıl boyunca ambarda bilgisayar başında 108 dakikada bir kez düğmeye basar. Locke ambarı açtığında Desmond'da kurtulur. Libby'nin cenazesinin defnedildiği sırada tekrar bulduğu teknesi ile kıyıya gelir ve Jack ile Sayid tarafından adaya getirilir. Libby ile karşılaşmaz. 4.Sezon final bölümünde adadan kurtulanların arasındadır. Because You Left bölümünde Daniel Faraday ona annesini bulması gerektiğini söyler. Ben, Sun ve Jack; Faraday'ın annesi Elonie'nin evine gireceği sırada Desmond'da onlara katılır.
En sevilen sözü: See you in another life brother!!! (Başka bir hayatta görüşürüz kardeşim!!!)
Kendini ilk önce adaya paraşütle düştüğünü söyleyen Henry Gale kimliği ile tanıtmıştır. Ancak bunun bir yalan olduğu kazazedelere kurduğu tuzakla ortaya çıkar. Diğerleri'nin lideri olan Ben, adada doğduğunu ve tüm hayatı boyunca bu adada yaşadığını iddia eder. Ancak bu da bir yalandır. Doğum yeri Portland, ABD 'dir. Babası Roger Linus, annesi Emily Linus'tur. Annesi, hamileliğinin 7. ayında Benjamin Linus'ı yol kenarında doğururken ölmüştür. Annesi ölürken bebeğin isminin Benjamin olmasını Roger'dan istemiştir. Roger Linus, daha sonraki yıllarda iş bulmakta zorluk çeker. Benjamin Linus'ın doğumu sırasında yoldan geçerken onları farkederek yardım eden Horace Goodspeed, daha sonra Roger Linus'a adada iş teklif eder.
Roger Linus, adada işçi olarak çalışmaya başlar. Adadaki çalışma pozisyonundan şikayet etmektedir ve adaya hademelik yapmak için gelmediğini söylemektedir. Benjamin'i, doğum sırasında kaybettiği Emily'i öldürmekle suçlar. Her sene Benjamin'in doğum günlerini unutmaktadır. Bir doğum gününde Benjamin'in adaya ilk geldiği gün tanıştığı arkadaşı Annie , Benjamin'e iki tahta oyuncak bebek gösterir. Bunlardan birini Ben'e hediye eder ve böylece onlar asla ayrılmayacaklarına inanırlar. Ben bu hediyeyi hayatı boyunca saklar.
Babası Benjamin'in bir doğum gününde ilk kez ona annesi öldürmekle suçlayınca Benjamin ormana gider ve annesinin hayalini görür. Annesi Ben'e güvenlik çitlerini geçmeden "daha zamanı değil" der.
Başka bir sefer gidişinde ise çitleri gerekli kodu girerek aşar ve burada Richard Alperd ile karşılaşır. Richard, Dharma girişimiyle savaşan Saldırganlar diye adlandırılan grubun bir üyesidir. Benjamin, Richard'a, Dharma Girişimi'nden nefret ettiğini ve Saldırganlar adlı gruba dahil olmak istediğini söyler. Richard ise eğer bunu gerçekten yapmak istiyorsa çok sabırlı olması gerektiğini söyler.
Yıllar sonra Ben de işçi olarak Dharma Girişimi bünyesinde çalışmaya başlar. Yine Benjamin'in bir doğum gününde Baba-oğul Linus'lar İnci İstasyonu 'na teslimat yapmak için minibüsle giderler. Ben, babasını gaz maskesi giydikten sonra zehirli gaz ile zehirler. "The Barracks" diye tabir edilen kışla'ya, yani Dharma üyelerinin yaşadığı yere geri dönünce tüm Dharma üyelerinin öldüğünü ve Saldırganlar olarak tabir edilen grubun buraya girdiğini görür. Saldırganlar ayakkabi giymezler ve eski elbiseler giymişlerdir. Seneler sonra bahsedilen minibüs Hurley tarafından bulunur ve çalışılır duruma getirilir. Daha sonra bu araba 3.sezonun son bölümünde diğerlerinden birkaçını öldürmek için kullanılır.
Benjamin daha sonraları Diğerleri grubunun uygulamada lideri konumuna yükselmiştir.Juliet Burke , her ne kadar kararların ortak verildiğini Jack'e söylese de, Diğerleri Grubunda Ben'in tartışılmaz bir otoritesi vardır. Çünkü o, Jacob ile iletişime giren tek kişidir.
SAWYER JAMES FORD 1969'de Knoxville, Tennessee'de doğan yakışıklı Sawyer'ın gerçek ismi James Ford'dur. Ailesinin yıkılmasına sebep olan dolandırıcı Sawyer'ın ismini takma isim olarak kullanır, kendisi de bir dolandırıcıdır.
Gerçek Sawyer, küçük James Ford'un ailesini dolandırmak için annesi ile ilişkiye girmiş ve tüm paralarını ellerinden almıştır.babası hırs yapıp annesini öldürmüş,ve ardından kendisini öldürmüştür.ve bu olaylardan sonra james ford dokuzuncu sınıftayken okulu bırakmıştır.ve kendini dolandırıcılığa damıştır
Gerçek Sawyer'dan intikam almak için yemin eden James kendisini mali bir sıkıntının içinde bulur ve kendisi de dolandırıcılar dünyasına dalar. Sawyer'ın mesleğini ve ismini alır, kendi çekiciliğini kadınları baştan çıkarıp dolandırmak için kullanır.
Dizide uçak kazasından üvey kardeşi Boone Carlyle birlikte kurtulmaktadır. Erken yaşlarda ona karşı duygusal bağlılık hisseden Shannon daha sonra bu düşüncelerinden uzaklaşmıştır. Yaşamının bir döneminde bir de evlilik yapmış ve Fransa'da yaşamıştır. Fransızca bildiği sayesinde Danielle Rousseau'nun 16 yıldır tekrarlanan Fransızca sinyalini tespit etmiştir. On dokuz yaşındayken trafik kazasında babasını kaybetmiştir. Bu dönem sonrası da üvey annesinin kıskanç davranışlarına maruz kalmıştır..........
Astım hastalığı olan Shannon kaza sonrası adada Sayid Jarrah ile bir beraberliğe adım atmış ancak trajik bir şekilde kaza kurşunu ile ölmüştür Walt ona görünüp susmasını söylemiş ama Shannon onu dinlememiştir ve ona doğru koşmuştur. Ana Lucia Cortez'in silahından yanlışlıkla çıkan kurşun yüzünden ölmüştür.
Özlü sözü : they think i'm worthless. (herkes işe yaramaz olduğumu düşünüyor.)
Boone ve Shannon kardeştirler, üvey oldukları dizinin ilerleyen bölümlerinde çeşitli şekilde aktarılmaktadır. Boone kişilik olarak yardım etmeye çalışan ama henüz tam anlamıyla kendi kişiliğini oturtamamış genç bir Amerikalıyı canlandırır. Boone için adaya düştükleri andan itibaren en önemli şey Shannon'ı korumaktır. Bu ilgisinin ve sorumluluğunun abisi olduğunu düşündüğümüz için geliştiğini sanarken aslında Boone'un Shannon'a çocukluğundan beri aşık olduğunu görüyoruz. Bu saplantısından kurtulmasında John'la yaptığı keşif gezileri etkili olmuştur. Bu noktadan sonra Shannon saplantısını yenebilmeyi öğrenmiş ve Shannon'dan uzaklaşmıştır. Bu da Shannon'ın Sayid yaklaşması için bir sebep olacaktır. Dizinin 1. sezonunda John'la birlikte buldukları uçak enkazının uçurumdan düşmesiyle hayatını kaybetmiştir.
Charlie İngiltere , Manchester 'lı bir müzisyendir. Dizinin "Flashes Before Your Eyes" isimli bölümünde, adaya düşmeden çok önce sokaklarda gitarıyla "Wonderwall" isimli şarkıyı söylerken Desmond ile karşılaştığını görüyoruz.
Daha sonra kardeşi Liam ile beraber kurdukları rock grubunun (DriveShaft) bas gitaristi ve şarkı sözü yazarı oluyor. Charlie ilk başlarda DriveSHAFT'ın başarısını artırma konusunda kararsız görünüyor fakat kardeşi Liam'ın ona grubun temeli olduğunu açıklaması üzerine tamamen ikna oluyor. DriveSHAFT'ın ünü giderek artıyor ve Charlie kontrolü ele almakta olan kişinin Liam olduğunun ve Liam'ın kendisini uyuşturucu kullanarak tükettiğinin farkına varıyor. Bir konser öncesinde Charlie Liam'la bunu konuşmaya çalıştığında Liam Charlie'ye grubun kendisi olduğunu haykırıyor. Soyunma odasında yalnız kalan ve morali çok bozulan Charlie, Liam'ın uyuşturucularından kullanıyor. (Filmde eroin yerine şeker kullanılmıştır)
Claire, uçak kazası geçirdiğinde genç bir Avusturalyalı bayandır. Kaza sırasında aracı Claire kullanmaktadır ve yolcu olan annesi ön camdan fırlar. Annesi hayyata kalır ama bitkisel hayata girmiştir. Bu durumdan Claire kendini sorumlu tutmaktadır. Kazadan bir süre sonra, Christian Shephard kendini Claire'in annesinin yattığı hastanede gösterir. Claire'e babası olduğunu ve hastane masraflarını karşıladığını söyler. Sonra, Christian Claire'in iş yerine gelir (geçici dövme salonu), onu bir kahve içmeye dışarı götürür. Ona annesinin acısını dindirmek için ölmesine izin vermesini önerir. Claire daha adını öğrenemeden babası hayatından çıkar ve bir daha görünmez.
Sun, Jin’in eşidir. Adada bitki yetiştirdiği bir bahçesi vardır ve bitkisel tedavi ile ilgili sahip olduğu bilgilerle adadakilere yardımcı olmaktadır. Sun, kazadan sonra kocası Jin 'den başka kimseyle konuşmaz. Çünkü kocası dahil herkes İngilizce bilmediğini sanmaktadır. Daha sonra Micheal 'a ve Kate 'e İngilizce bildiğini açıklamak zorunda kalır, sonunda kocası da durumu öğrenir. Artık Sun İngilizce olarak herkesle konuşmakta ve Jin'in de öğrenmesi için çaba harcamaktadır. 3. sezonda hamile olduğunu öğrenir ve Juliet ona,Ethan'ın Clarie'yi kaçırdığı ambarda, bazı testler yaparak yardım eder.
Jin, Korelidir ve Sun ’ın kocasıdır. Kendisi ve diğer kazazedeler arasındaki dil ve kültür farklılığından dolayı (adada İngilizce bilmeyen tek kişidir; ancak daha sonraları yavaş yavaş öğrenir) ilk başta kendisini ve eşini diğerlerinden uzaklaştırmıştır. Daha sonra, balık tutma yeteneğini kullanarak diğerleriyle iletişim kurmaya ve arkadaş olmaya çalışmış ve Sun’a, onu seven bir eş olduğunu göstermiştir. Ancak agresif davranışları devam etmekte ve sahip olma düşkünlüğü ile sürekli boğuşmaktadır. Bu, ilişkilerinde güvensizliğe yol açmaktadır.
Bir tavuk kanadı restoranında servis elemanı olarak çalışmıştır. Hayali bir arkadaşı olduğu için bir süre akıl hastanesinde kalmıştır. Bir gün akıl hastanesinden, akıl hastası arkadaşı Lenny'nin sürekli tekrarladığı "4, 8, 15, 16, 23 ve 42" sayılarıyla piyango oynar ve büyük ikramiyeyi kazanır. Ancak bundan sonra bütün olaylar ters gitmeye başlar; büyük babası vefat eder, büyük babasını gömen adamı cenaze töreninde birkaç kez yıldırım çarpar, annesinin bacağı kırılır, annesine aldığı kocaman ev yanar, onun piyango haberini yapan Tricia Tanaka adlı muhabir hanım onun yeni açtığı dükkânın haberini yaparken hem muhabir hanıma hem de restoranına meteorit düşer. Yani talihsiz olaylar Hurley'nin başını bırakmaz.Yalnız bu olaylarda bir gariplik vardır; Hurley'e hiçbir şey olmaz fakat tanıdıklarına, sevdiklerine, sevdiği mekanlara sanki bir lanet çökmüştür. Hurley bunu araştırmaya karar verir ve Lenny'nin birlikte bir görev sırasında keşfettiği sayıların (4, 8, 15, 16, 23, 42) arkadaşına gider. Ne yazık ki arkadaşı ölmüştür fakat karısı yaşamaktadır. Karısı da Hurley'e kendi hikâyesine benzeyen bir hikâye anlatır; onlar da bu sayılarla çekilişe katılmıştır ve onların başına da bu tür talihsizlikler gelmeye başlamıştır. Onlar da çölün ortasında bir eve yerleşmiş, çözümü bunda da bulamamış ve en sonunda adam intihar etmiştir. Hurley umutsuz bir şekilde evine döner. Bu sefer de yıllar önce onu terk eden babası para için dönmüştür. Hurley de tüm ısrarlara rağmen Avusturalya 'ya gider ve ekibe böylece katılır.Adada 1977'ye döndüklerinde Star Wars The Empire Strikes Back'in kitabını yazar. En çok kullandığı sözcükler: "Dude" Ahbap, adamım, dostum, moruk
Özlü sözü : I'm not crazy ( ben deli değilim )
Katherine Anne Austen (Kate)
Jack, Christian Shephard 'ın oğlu, Claire'in babadan bir anneden ayrı öz kardeşidir. Bunu Jack 4. sezonun 12. bölümünde Claire'nin annesi olduğunu söyleyen kadından öğrenmiştir. Claire'in ise bundan haberi olup olmadığı bilinmemektedir.
Jack, babasının baş cerrah olarak çalıştığı hastanede cerrah olarak çalışmaktadır. Kolombiya Üniversitesi'nde tıp okumuştur.
Jack bir bilim insanı portresi çizer ve doğuştan liderdir. Suskundur fakat açık konuşur. İçindeki bazıı duygusal şeyler onun kadınlarla ilişkisini zorlaştırmaktadır.
Jack, babasının da cerrah olarak çalıştığı St. Sebastian Hastanesinde çalışan yetenekli bir omurilik cerrahıdır.
Jack bir bölümde bir futbol stadyumunda yürüyüş yaparken düşmüştür ve bileği incinmiştir. Onunla beraber yürüyüş yapan Desmond Hume , ona birkaç tavsiye vermiştir. Ve ona Başka hayatta görüşmek üzere dostum demiştir.
Jack adadan kurtulan 6 kişiden biridir. Kurtulduklarında uçaktan kurtulan 8 kişi olduğunu ve 6 kişinin hayatta kaldığı yalanını söylemiştir. Adayı ve adada kalan arkadaşlarının güvenliğini düşünerek onları deşifre etmek istemez. Adadan kurtulduklarında aslında ölemedikleri gerçeği ve babasının hayaletini gördüğünden tekrar adaya dönmek için Benjamin ile diğer arkadaşlarını ikna etmeye çalışacaktır. Tabi ölümüyle 6 kişinin üzüldüğü John Locke 'un tabutunu da alarak. 5. sezonda Hurley'le beraber adaya sonradan gelen Karahan'a katılırlar.
Özlü sözü : Live together die alone (birlikte yaşa yalnız öl)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)